Batuhan Demirci's profile

ANDROMEDA General Overview Text

ANDROMEDA World, General Written Texts for RPG Game [World Building] [Turkish]
[Genel Bakış]

Andromeda... Büyük Tanrılar'ın iradesinde yaratılmamış, daha ilk gününden kendi kaderi ile boğuşan bir gezegen. Belki de bu nedenle farklı örülmüş kaderinin iplikleri; Tanrılar'ı bile şaşırtmış zaman zaman, yine de asla elde edememiş huzuru.

Tanrılar'ın en büyüğü, Andromeda'nın içindeki insanları kendi yaratmadığı varlıklardan en sevdiği olarak tanımlar. Andromeda'nın sakinleri ise bu lütfu anlamlandıramayacak kadar kibirli bir yaklaşım içerisindedir. İşte bu kibirli yaklaşım, Andromeda'nın şu anki politik durumunu oluşturan ayrışmaların temel sebebidir.

Andromeda, milyonlarca yıllık geçmişinde insanların dışında da birçok ırka ev sahipliği yapmış olsa da hiçbir zaman şu anki kadar renkli olmamıştır. İnsanlık; dünyanın merkezinden çıkartılan Fielyth madeninin etkisi ile mutasyona uğradığından beri keza 'İnsan' kelimesinin karşılık geldiği varlıkların skalası o kadar genişlemiştir ki eskiden gizlenerek yaşamak zorunda kalan bu dünyanın eski sakinlerinden bazıları bu mutantların arasında gezmeye başlamıştır. Mutant olmayan insanların fazlasıyla nadir olduğu, hatta saf sayılabilecek mutasyonlara uğramış kişilerin bile oldukça nadir sayılabileceği bu dünyada ayrışmaların temel sebebini ise mutasyonlar oluşturmamaktadır.

Andromeda dünyasında büyü, dünyanın enerjisi anlamına gelen "Aura" ile gerçekleştirilir ve gezegenin ilk sakinleri olan antik yaratıkların insanlara bir hediyesidir. Fielyth madeni ise dünyanın enerjisinin kaynağıdır ve insanlık dünyanın enerjisinin aynı zamanda kendi teknolojilerine de sınırsız bir enerji kaynağı olabileceğini fark ettiğinde bu madeni dünyanın merkezinden çıkartmışlardır. En başından beri büyüleri kullanabilen ve doğa ile iç içe olan kısım bunun mantıksız olduğunu savunsa da zamanla ya öldürülmüşlerdir, ya da boyun eğdirilmişlerdir ve maden kullanılmaya devam edilmiştir. Bu işlem zamanla radyasyon sebebi ile insanların mutasyonlarına ve dünyanın kendi içerisinde üretmekte olduğu doğal enerjisinin zayıflamasına sebebiyet vermiştir ama madenin kullanılmasına bu durumlar da engel olmamıştır.

Hiçbir şekilde durdurulmayan maden kullanımı nedeniyle git gide kuraklaşan, enerjisini yitiren gezegen Andromeda dünyasının günümüz zamanında en büyük derdidir. Lakin bu madenin kullanılmasını savunan devletler bu konuda geri adım atmamaktadır. Kültürlerine işleyen teknolojinin etkileri, dünyanın geri kalanını kontrol edebiliyor olmak birçok yöneticinin vazgeçmek istemediği bir güçtür.

Bu devletler aynı zamanda iki bin yıldan fazladır uzaya çıkmanın bir kafirlik olduğu inancında olduğundan uzaya çıkarak yeni bir koloni arama fikrini reddeder ve Andromeda gezegenini dış uzaya tamamen kapatmışlardır. Kendi kendini yavaşça öldüren, kırılan bir dünyada yaşamayı inançları sebebiyle kabul etmişlerdir. Bu yok oluşun kaderleri olduğuna inananlar da vardır, madenin kullanımının dünyayı yok etmeyeceğini düşünenler de. İşte bu noktada tüm bu devletlere karşı durmayı amaçlayan küçük bir grup kendini göstermeye başlar.

Devrimciler, Fielyth madeninin içerdiği teknolojileri kullanmayı büyük oranda reddeder ve gezegenin dış dünyaya açılarak nüfusun kurtarılması gerektiğini düşünür. Büyü veya teknoloji kavgasının herhangi bir yerinde kendini konumlandırmaktan çok, bu dünyanın yönetim rejiminin tamamen değişmesi gerektiğini savunarak karşısında duran her bir devlete alalen savaş açmaya hazırlanmaktadırlar.
[Andromeda Dünyası]

ANDROMEDA dünyası içerisindeki ülkelerin birçoğu, zaman içerisinde kendi arasında yaptığı anlaşmalar ile bölgesel bir birleşmeye gitmiştir. Birçok kıta, içerisinde bir sürü ülkeyi barındıran bir Birleşmiş Milletler topluluğudur. Büyük oranda Illasia kıtasında bulunmakta olan ülkelerin hakimiyeti altında olan gezegende; ANDROMEDA gezegeninin üç ana unsuru olan Fielyth madeni, mutasyonlar ve büyüye yönetimde olan iktidarların bakış açıları fazlasıyla değişkenlik gösterir.

Fielyth madenine ve onun sağladığı teknolojiye bakış açısı, gezegenin batı tarafları haricinde çoğunlukla olumsuz değildir. Birleşik Illasia Krallıkları, Kanbina Cumhuriyeti, Megitsune İmparatorluğu, Hanagasumi Adaları, Yugen Adalarında bulunan ülkelerin büyük bir çoğunluğu teknolojinin gerekli olduğunu düşünür ve iki bin yıl kadar önce tamamen yayılan inançlarına bağlıdırlar. Tanrılar'ın gezegen sakinlerini istemediği yönündeki bu inanç, onların kendi kendilerine yetmesinin gerekliliği düşüncesine iter ve uzaya çıkmayı Tanrılar'ın isteklerine karşı çıkmak olarak kabul ettiklerinden asla Andromeda gezegeninin dışına çıkmak gibi bir girişimleri bulunmamaktadır. Elbette Fielyth madenlerinin kullanımları tüm bölgelerde eşit değildir. Illasia kıtasındaki ülkelerin birçoğu bu madenin "II. Fielyth Savaşı" sonuçları nedeni ile daha büyük payına sahiptir. Bu, teknolojik olarak güçlü olmalarına rağmen normalde sadece güney bölgesi kurak olan adayı büyük bir kuraklığa sürüklemiştir. Dolayısıyla Illasia kıtası, sadece sahillerinde bazı tropikal bitkilerin seyrekçe bulunduğu bir konumdadır. Doğu bölge ve birleşik krallıkları ise doğaya saygılarının daha fazla olması nedeniyle kuraklığa o kadar teslim olmamışlardır. Genelde ülkelerinin sınırlarını ince orman hatları belirler ve şehirlerin dışında halen ormanda hayatını sürdüren sakinleri sık sık bulunmaktadır.

Egoran Adaları, Aquilatum Adaları, Liberatalas ve Lucrosia kıtaları, Hjalmstrand ve Idunnholme adaları ise madenin kullanımına tamamen karşı durmaktadır ve madene dair savaşlardan önce buraya göçen halkların soyundan gelen kimselerin oluşturduğu farklı millet ve ülkelere ev sahipliği yapar. Teknolojileri bölgeden bölgeye değişkenlik gösterse de gelişmemiş kentlerden, dış dünyadan kopuk kabilelerden, farklı inançlara sahip ilkel milletlerden oluşmaktadırlar ve mutasyonları kendilerine göre doğuda kalan tüm dünyanın sömürüsü altındadır. Buradaki mutantların madene daha az maruz kaldıklarından daha saf olması, mutasyonu olmayan çok nadir insanların burada daha sık dünyaya geliyor oluşu yeni mutasyonlar üretme ve mutasyonları geliştirme deneyleri yapan Doğu dünyası için kendilerinde asla bulamadıkları bir nimettir. Henüz mutasyonları geri almanın bir yolu da ne yazık ki bulunamamıştır. Bu kıtalarda en çok hakim olan inanışlardan birisi ise büyünün ve doğanın, doğru bir yaşantı için gayet yeterli olduğudur. Dolayısıyla daha güçlü büyücüler ve doğa enerjisi olarak bilinen aura kullanıcıları genelde bu kıtanın sakinlerinden açığa çıkmaktadır. Doğaya duydukları saygı geneliyle herhangi bir kuraklaşma ibaresi görülmez, doğadaki hayvan ve bitki çeşitliliği çok daha fazladır ve tam olarak düzgün çalışan ekosistemlere sahiptir. Lucrosia ve Liberatalas hariç merkezi bir yönetime sahiplerdir ama birçok kısmı ya kendi dünyamızdaki ortaçağdan kalmış devirleri ya da sanayi devriminden sonraki yakın yüzyılları anımsatmaktadır. Lucrosia ve Liberatalas ise kendini orman perisi olarak tanımlayıp kendine belirlediği kısmı koruyan garip mutantlardan, üstüne deriden daha yeni yeni kıyafet yapmış mızrak ve oklarla dolanan elflere ve oradan da günümüz teknolojisini kullanabilen küçük şehirlere kadar geniş bir bilinçli canlı kitlesine ev sahipliği yapmaktadır.
ANDROMEDA General Overview Text
Published:

ANDROMEDA General Overview Text

Published:

Creative Fields